Merve Dizdar’dan meslektaşlarına sert eleştiri
İSTANBUL (IGFA) – Oyuncu Merve Dizdar, Cannes Sinema Festivali ve sonrasında yaşananları, oyunculuğa başlama öyküsünü ve Nuri Bilge Ceylan’la çalışırken öğrendiklerini anlattı.
“Empati: En Güçlü Beceri” başlıklı oturumda Yekta Kopan’ın oyunculuğun sorun olup olmadığına ilişkin sorusunu yanıtlayan Dizdar, “Seyirciden keyif almak, seyirciye hizmet etmek aslında çok keyif aldığım şeyler. Zorluk biraz göreceli. Araba tamircisi ya da sporcu olsaydım kuralları olan bir meslek olurdu ama oyunculukta seyirci bir anda ‘Beğenmedim, bana göre değildi’ diyebiliyor. Göreceli olmak zordur. Ama ben enerjilerin aktarılmasına inanıyorum ve eğer enerji verirseniz seyirci de onu alır. “Sanırım bu mesleğin büyülü kısmı dedikleri şey bu” diye yanıtladı.
“Cannes’ın en keyifli yanı bir arada olmaktı”
Türkiye’de değerli ödüller almasına rağmen Cannes’ın farklı olduğunu belirten Dizdar, “Ödül benim için hiçbir zaman kriter olmadı ama cesaret verici olduğunu düşünüyorum.” Törene giderken Deniz Celiloğlu’nun ödül alacağını düşündüğünü paylaşan başarılı oyuncu, ardından şunları söyledi: “Sandra Hüller, Juliette Binoche, Natalie Portman gibi yıldızlar vardı. Haklı olarak bunun mümkün olduğunu düşünmüyorsunuz ama.” Benim için en keyifli yanının da o birliktelik olduğunu düşünüyorum.Film festivallerini çok severim, “O geçit töreni, insanların zarafeti, ödül heyecanı benim için muhteşemdir” diye devam etti.
“Kendimize ne zaman sanatçı diyoruz?”
Oyunculuğa ilk kez ilkokulda sahneye çıktığında aşık olduğunu anlatan Merve Dizdar, çocukluğundan bir anısını şöyle anlattı: “Annem beni tiyatrolara götürmeye başladı. Hala hatırlıyorum, sahne arkasında genç bir oyuncuyu görmüş ve ona şunu söylemiştim. Ben de gelecekte sanatçı olmak istiyordum, bana dönüp “Henüz kendime sanatçı diyemiyorum” dedi ve o cümle aklımdan çıkmadı. Düşündüğümüzde, ne zaman kendimize sanatçı diyoruz?
“Üreten insanları görmek beni etkiliyor”
Bir gün Çanakkale’de Yıldız Kenter’i izlediğini ve çok etkilendiğini, Haldun Dormen’i her zaman harika bulduğunu belirten Dizdar, “Genco Erkal halen yapımcılığa devam ediyor. “Hala bu alanda üretim yapan insanlara hayranım ve onları görmek bu meslekte olmam konusunda beni çok etkiliyor” diye konuştu.
“Herkesin kıyafetlerini giymek istedim”
Normal hayatta kendini çok iyi ifade edebilen biri olmadığını belirten başarılı oyuncu, “Belki de herkesle yüksek düzeyde empati kurabildiğim için herkesin mesleğini yapma fikri çok iyi geldi. Sanırım herkesin kıyafetlerini giymek istedim. “Bunun bir varoluş meselesi olduğunu düşünüyorum” dedi.
“Ezberlemeden sete gelen çok oyuncu var”
Yekta Kopan’ın işinde çok net ve hafızası iyi olan bir oyuncu olduğunu vurgulayarak, “Karşınızdaki oyuncu akşamdan kalma ve ezberi olmayan bir şekilde geldi, böyle bir durumda ne yaparsınız?” Sorulması üzerine Dizdar, “Bu durum benim için çok üzücü ve buna sinirleniyorum. “Bunu yapan birçok oyuncu var ve bu mesleğe ihanet gibi geliyor” dedi.
“Hayatımı adadığım mesleğe ilgi ve saygı bekliyorum.”
Dizdar, konuşmasına şöyle devam etti: “Çok iyi ezberlemenin gerekliliğini Nuri Bilge Ceylan setinde öğrendim. Nuri Bilge hocamın çalışma şekli şu; önce istediğini veriyorsunuz, sonra istediğinizi ya da aklınıza geleni gösteriyorsunuz. Sanırım beni üzen şey bu mesleğin çok kolay olduğunun düşünülmesi. O yüzden karşı tarafın en azından hayatımı adadığım bu mesleğe biraz özen ve saygı göstermesini bekliyorum.”