Haber

Erkan Baş: Atalay’ı tahliye etmemek için kırk takla atıyorlar

Türk Personel Partisi’nin (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutukluları için başlattığı Özgürlük Yürüyüşü 27. gününde devam ediyor. Partinin bugünkü yürüyüşü Ankara-Gölbaşı’nda başladı. Yürüyüş öncesinde bir açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararına rağmen Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hâlâ tahliye edilmemesine tepki gösterdi.

Baş, “Cumhuriyetin 100. yılında Can Atalay’la bir an önce buluşup emeğin ve eşitliğin sesini daha da yükseltmek istiyoruz ama Saray, Can Atalay’ı serbest bırakmamak için adeta çılgınlık yapıyor. Tartışmaya yer bırakmayan bir Anayasa Mahkemesi kararı var. İki gün geçti. Milletvekilimiz hâlâ hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunuyor. Böyle bir pervasızlık olamaz, böyle bir küstahlık olamaz, sessiz kalmak da, kabullenmek de asla mümkün değil. bunu kabul etmeyeceğiz. Şu anda Can’ın cezaevinde geçirdiği günler, saatler, dakikalar, saniyeler, saliseler bile hukuksal bir katliamdır.” dedi.

‘BUGÜN MİLLETİN EGEMENLİĞİ SALDIRI ALTINDA’

Cumhuriyetin 100’üncü yılında millet egemenliğinin saldırı altında olduğunu belirten Baş, “Yüz yıl önce zavallı halkımızın büyük emekleri ve fedakarlıklarıyla kurulan cumhuriyetimizin Saray rejimine dönüşmesi. yüz yıl sonra cumhuriyet olmanın tüm özelliklerini yitiren bu olay, Can Atalay’a uygulanan muameleden ayrı düşünülemez. Neden böyle düşünüyoruz? Cumhuriyetin ne demek olduğunu hatırlayın. Bize anlatılan cumhuriyet neydi? Cumhuriyet milletin egemenliğiydi ama bakın bugün milletin egemenliği saldırı altında Halkın binlerce oyu ile milletvekili seçilen Can Atalay’a ve Gezi Direnişi’ne hukuksuz saldırı Milyonlarca insanın katıldığı eylemin aslında cumhuriyete karşı olduğunu, “Yani milletin egemenliğine saldırıdır” dedi.

“Can’ın özgürlüğünü savunmak, halkın egemen olduğu bir cumhuriyetin özgürlüğünün önünü açmak demektir” diyen Baş, şunları ekledi:

“Yüz yıl önce büyük emek ve umutlarla kurulan, ancak sermaye ağları ve onların beslediği din tüccarı siyasetçiler tarafından gasp edilen cumhuriyeti özgürleştirmek, halkın gerçek egemenliğini sağlamak demektir. İşte bu yüzden biz, Türkiye İşçi Partisi, özgürlük yürüyüşümüzü sadece Can Atalay için değil, işçiler için de düzenliyor.” Bu ülkede baskı ve yoksullukla mücadele etmek zorunda kalan kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Alevilerin, tüm mazlumların özgürlük talebiyle birleştik. Ve yarın bu talebimizi Ankara’da hep birlikte en gür sesle, en büyük kalabalıkla, en inatçı yanımızla dile getireceğiz. Yarın herkes. Sizleri saat 16.00’da Ankara Anıtpark’ta düzenleyeceğimiz Cumhuriyet için özgürlük mitingine katılmaya ve özgürlük yürüyüşümüze güç vermeye çağırıyorum. Belki yarın Özgürlük Yürüyüşümüzü hep birlikte tamamlayacağız ama zafere ulaşana kadar ‘Bu daha başlangıç’ diyeceğiz. Çünkü yapacak çok işimiz var. Çünkü Can’ın Gezi Tutsakları Tüm siyasi tutsakların, iradesi gasp edilen halkın, sermayenin ve gericiliğin kölesi olan cumhuriyetin özgürlüğünün ortak çabamızla kazanılması için çabalarımızı bir an bile yavaşlatmamalıyız. Bu tüccarların saltanatını yok etmek için bir dakikamızı bile boşa harcamayacağız. Ta ki zaferi kazanana kadar. İşte o zaman emeğin ve eşitliğin cumhuriyetini, özgürlüklerin cumhuriyetini hep birlikte, gönül rahatlığıyla, iç huzurla, el ele, geleceğe güvenle bakarak kutlayacağız. O zaman Cumhuriyetimiz asırlarını esaretle değil hürriyetle geçirecektir.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu