İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, mayın bölgesi için doğa katliamının yapıldığı Akbelen Ormanı’nda direnişini sürdüren vatandaşlarla bir araya geldi. Bölgedeki köylüler ve aktivistlerle bir araya gelen Başkan Soyer, İzmir’in kalbinin ve vicdanının Akbelen’de olduğunu, her cumartesi bölgeye otobüsle gideceklerini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda açılacak ağaç katliamı ve maden sahasına karşı direnişe katıldı. İlk günden beri direnişe destek veren Önder Tunç Soyer, İkizköy girişinde kurulan direniş noktasında köylülerle buluştu. Jandarma kontrolünün ardından direniş noktasındaki ormanlık alana gelen Önder Soyer, bölgedeki doğa katliamına ilişkin bilgi aldı. Direniş alanına desteğini yineleyen Önder Soyer, “Toprağına, doğasına, ağacına aşık insanlar burada bu mücadeleyi sürdürüyor. Çok zor, çok üzücü. Katliam gözümüzün önünde devam ediyor. Gerçekten çok zor. durup seyretmek Bilinmeli ki biz haklıyız siz haklısınız Orman yangını olunca neden üzülürüz Şimdi kendimize ateş etmekten beterini yapıyoruz Ateşten ne farkımız var değil miydi? Geçen sene burada yangın çıktı diye bütün Türkiye üzüldü mü? sözlerini kullandı.
“KALBİMİZ, BİLİNÇİMİZ, AKLINIZ İZMİR’DE SİZİNLE”
Önder Soyer, iklim krizinin etkilerine değinerek, “En büyük cezayı doğa veriyor. Tüm insanlık iklim kriziyle meşgul. Bir yandan kuraklık, bir yandan da seller, çok yoğun yaşıyoruz. Sıcak soğuk. İklim krizini yaşıyoruz ve bunu başardık. Doğayı katlederek, katlederek yaptılar. Üzüntüyü tüm kalbimizle paylaşıyoruz. İhtiyaç duyduğunuz her an, elimizden geldiğince yanınızdayız. Seninle aynı duyguya sahip insanlar var. Sonuna kadar yanınızda olmaya devam edeceğiz. İyi ki bu güzel doğaya sahipsiniz” dedi.
“HER CUMARTESİ İZMİR’DEN AKBELEN’E OTOBÜSLE GİDECEĞİM”
Akbelen’deki direnişi vatan savunması olarak değerlendiren Önder Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Nasıl ki askerlerimiz vatan müdafaası için canlarını verdiler, bunun vatan müdafaasından hiçbir farkı yoktur. Buna sahip çıkmalıyız. 100 yıl önce ecdadımızın olduğu gibi vatan.İyi ki sizde bu vicdan var.Bu hukuki süreçlerin takibinde yer alacağız, katkı sağlayacağız.Hukuki birlik kurarak sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Kamu zararının hesabını da tutacağız.Bu güne kadar yapılmadı.İzmirliler buraya gelmek istiyor.Her hafta Cumartesi Konak’tan otobüsü kaldıracağız.Talebe göre sayıyı artıracağız. İlk otobüs haftaya gelecek, her Cumartesi devam edecek.Burada hayatınızı kolaylaştırmak için elimizden gelen desteği İzmir’den vermeye devam edeceğiz.Asla umutsuzluğa kapılmayın.Burada azsınız ama yüz binlerce insan var. kalp seninle Sizin gibi vicdanı temiz yüzbinlerce insan var” dedi.
“BU ULUSAL BİR SORUNDU”
Akbelen direnişinin öncülerinden İkizköylü aktivist ve çoban Necla Işık, süreci anlattı. Işık, “Akbelen’de büyük bir mücadele var. Bu mücadele 4 yıl önce başladı. Biz bu mücadeleyi vermeseydik 2019’da burası kesilecek ve kimse kalmayacaktı. Arazimizi verin’ diyen şirket saldırdı.’Toprağınızı vermezseniz ormanı ben alırım’ dedi.2021’de burayı bakanlıktan satın aldı. çevre avukatları.Şirket şimdiye kadar herkesi parayla satın aldı.Bilirkişi tespiti ve raporlarının ardından şirket ‘mahkeme bitti’ diyerek harekete geçti. Seçimden sonra buraya girmeye başladılar, burada mesele iki üç ağaç, “Su kaynaklarımız, topraklarımız gidiyor. Bu artık bir vatan meselesi haline geldi” dedi.
GÖNÜLLÜLER ANKARA’YA YOL AÇTI
Mücadeleyi Çanakkale Savaşı’ndaki vatan mücadelesine benzeten köylüler, bölgedeki zeytin ağaçlarının, su kaynaklarının ve tarım arazilerinin yok olmasının öyküsünü anlatarak, “Topraktan ekmekle elektrik üretilemez” dediler.
Köylüler ve gençlerle yapılan sohbetin ardından Başkan Soyer, Akbelen direnişini TBMM’ye taşımak için yola çıkan gönüllüleri uğurladı.
